Blanchard'ın yeni
Leading with Empathy™ (Empati ile Liderlik) online eğitiminin yaratıcısı, baş ürün sorumlusu ve düşünce lideri Dr. Jay Campbell,
empatinin günümüzün gelişen iş

ortamında giderek daha kritik bir öneme sahip olan etkili liderliğin temel taşlarından biri haline geldiğini söylüyor.
Campbell, “Artık empatiye acilen ihtiyaç var, belki de son on yıldaki herhangi bir zamandan daha fazla,” diyor. “Ancak liderler, yüksek
empati ile yüksek
hesap verebilirlik arasında seçim yapmak zorunda oldukları yönündeki yaygın yanılgının üstesinden gelmelidir."
“Günümüz liderleri büyük bir zorlukla karşı karşıya. Çalışanlara gerçekten görüldüklerini, desteklendiklerini hissettirmeli, onlara ilham vermeliler. Bir yandan da olağanüstü sonuçlar ortaya koymalılar.
Ya şefkatli
ya sonuç odaklı olmanın yeterli olmadığı ortada.”
Ya O Ya O Düşüncesinin Zorluğu
Campbell, kilit noktanın, hesap verebilirlik ve empati arasında bir değiş tokuş olduğuna dair yanlış inancı bir kenara bırakmak olduğunu, bunun hem kurumsal hem de kişisel gelişimi engelleyen modası geçmiş bir zihniyet olduğunu söylüyor. Campbell, empati ve hesap verebilirliği birbirinin zıttı olarak görmekten uzaklaşmak gerektiğini vurguluyor ve bu nitelikleri bütünleştirme hedefinin hem
gerekli hem de
ulaşılabilir olduğunu belirtiyor.
“Pek çok lider empatik olmak ya da insanları sorumlu tutmak arasında bir seçim yapmaları gerektiği inancıyla mücadele ediyor; bir tarafta aşırı hoşgörülü bir bakıcı, diğer tarafta ise tavizsiz bir görev yöneticisi rolünü benimsemeleri gerekiyor. Bu ikilemli düşünce yapısı tamamen yanlış. Programımız liderlerin bu yanlış seçimin ötesine geçmelerine ve hem
empatik hem de
hesap verebilir olmalarına yardımcı olacak becerilerde ustalaşmalarına yardımcı oluyor."
“Birinin sorumluluklarına odaklanmasına yardımcı olurken son derece empatik olabilir ve onun neler yaşadığını anlayabilirsiniz.”
Ustalaşılması Gereken Üç Temel Beceri
Campbell, empatik liderlik için üç temel becerinin ana hatlarını çiziyor: bilinçli bir şekilde iletişim kurmak, duygularını hissetmek ve düşünceli bir şekilde yanıt vermek.
Bilinçli iletişim kurmak, derinlemesine dinleme ve saygıyla sorulan soruları içeren görüşmeler yapmak anlamına gelir. Bu, insanların nasıl olduklarını kontrol etmek ve önceki konuşmalara ilişkin gidişatı takip etmekle ilgilidir. Amaç, bağlı çalışanların görüldüklerini ve duyulduklarını hissettikleri etkileşimlerde bulunmaktır.
İkinci beceri olan
onların duygularını hissetmek, çalışanların deneyimlerini ve bakış açılarını samimi bir şekilde anlamayı gerektirir. Campbell, bunun, deneyimlerini tam olarak kavramak için kendinizi diğer insanların yerine koymayı içerdiğini söylüyor. Liderlerin merak, yardımseverlik ve öz farkındalık niteliklerini sergilemelerini öneriyor. Bu zihniyetler güven oluşturabilir ve bağları derinleştirebilir, bu da sonuçta dayanıklı ve motive olmuş bir iş gücünü teşvik eder.
Son önemli beceri olan
özenle düşünerek yanıt verme, liderlerin nasıl tepki vermek istediklerini seçmeleriyle ilgilidir ve hesap verebilirliği korumayı amaçlar.
“Özenle düşünülerek verilen yanıtlar ne aşırı müsamahakârdır ne de otoriterdir. Ölçülü ve uygun eylemlerdir. Her duruma uygun şekilde liderlerin, çalışanları desteklemek için kullanabilecekleri çeşitli stratejiler sunuyoruz—basit bir takdirden başlayıp, gerektiğinde görevleri yeniden düzenleme ya da izin verme gibi adımlara kadar.”
Campbell, liderlerin hesap verebilirliği ne zaman azaltacakları konusunda dikkatli olmaları gerektiğini söylüyor. “Eğer bir lider aşırı destekleyici olursa, insanlar onlara bağımlı hale gelebilir ya da kendilerini başarısız hissedebilirler.” Doğru miktarda destek sağlamanın, büyümeyi mümkün kılmanın ve gereksiz kolaylıklar sağlamadan net hedefleri sürdürmenin önemini vurguluyor.
Empati ile Liderlik eğitimi yedi seviyeli bir yanıt çerçevesi sunuyor. İlk dört strateji, hesap verebilirliği değiştirmeyen destekleyici davranışları içerirken, son üç strateji hedefleri yeniden belirlemeyi ve sorumlulukları azaltmayı içeriyor. Bu yöntem, liderlerin performans beklentilerini ve hedeflerini baltalamadan çalışan mücadelelerini empatik bir şekilde ele almalarını sağlayacaktır.
Öz Farkındalık ve Sınırları Belirleme
Blanchard'ın yeni programı yöneticilerin, Campbell'ın “temel” olarak tanımladığı öz farkındalığı geliştirmelerine de yardımcı oluyor.
“Çoğu liderin, kendi davranışlarına ilişkin algıları ile çalışanların onları nasıl algıladıkları arasında bir fark vardır. Öz farkındalık geliştirmek, düzenli olarak kendi kendine düşünüp tartmayı, kişisel tepkilerinizi incelemeyi ve nasıl tepki vereceğinizi bilinçli olarak ayarlamayı içerir. Kendinize hâkim olma düzeyiniz empatinin önünü açabilir ya da tüm süreci bozabilir.” Liderler kendi duygusal tetikleyicilerini ve inançlarını tanımalıdır, böylece kendi sorunlarını başkalarına yansıtmak yerine gerçekten empati kurabilirler.
Campbell, liderlerin sınırları belirlemesi gerektiğini söylüyor.
“Sınırlar zaman içinde empatiyi sürdürebilmek için çok önemlidir. Rollerinin farkında olan ve sağlıklı sınırlar belirleyen liderler, başkalarının duygusal sıkıntılarını anlama ve özümseme tuzağından kaçınabilirler. Mantığa aykırı olsa da profesyonel mesafenin bir ölçüsü tükenmişliği önlemeye yardımcı olur. Liderler ayrıca takım üyelerini gerektiğinde İK veya danışmanlık hizmetleri gibi ek kaynaklara yönlendirirken kendilerini rahat hissetmelidir.”
Empati Kültürü Oluşturmak
Campbell, liderlere bilinçli iletişim kurarak, gerçekten dinlemeye özen göstererek ve ilgi ve saygı göstererek empatik bir kültür oluşturmaya başlamalarını tavsiye ediyor. Özgün katılımın önemini vurguluyor.
“Merakla başlayın. Takım üyelerinizin hem profesyonel hem de kişisel yaşamlarına gerçek bir ilgi gösterin. Açık iletişimi teşvik etmek için aktif dinleyin ve yaşadıklarını anlamaya çalışın. Duygusal olarak ulaşılabilir, ancak profesyonel olarak dengeli olduğunuzdan emin olmak için öz farkındalık uygulamaları yapın.”
Campbell sözlerini empatik liderliğin dönüştürücü etkisini vurgulayarak tamamlıyor.
“Biraz destekle, işyerindeki zorlukların üstesinden daha hızlı gelebilirsiniz—üstelik bu süreç keyifli bile olabilir. Çalışan bağlılığı, iletişim, performans, elde tutma oranı ve hedeflere ulaşma gibi olumlu sonuçlar; empatiyi yüksek hesap verebilirlikle birleştirmeyi başaran liderlerin yönettiği kurumlarda mümkün hale gelir. Bu, çalışanların gerçekten görülüp duyulduğu, değer verildiği ve karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelebileceklerine güvenildiği bir kurum kültürü yaratmakla ilgilidir.”
Liderlerinizin empati ve hesap verebilirlik becerilerini nasıl artırabilecekleri ile ilgili daha fazla bilgi edinmek ister misiniz? O zaman ücretsiz webinarımızda bize katılın!
Empati/Hesap Verebilirlik Mücadelesi: Sonuçlardan Ödün Vermeden Yürekten Liderlik Etmek
28 Mayıs 2025, TSİ 17:00
Günümüz liderleri yüksek riskli bir görevle karşı karşıyalar: hızlı bir şekilde sonuç almak ve bunu yaparken insanların görüldüklerini, desteklendiklerini hissettikleri ve ilham dolu oldukları bir iş yeri yaratmak. Artık nazik ya da sonuç odaklı olmak yeterli değil. En iyi liderler duygusal zekaya sahip olanlardır. Aynı zamanda da
hem empatiyi
hem de hesap verebilirliği kullanırlar ve ekiplerinin tam potansiyelini ortaya çıkarmak için bunları nasıl birleştireceklerini bilirler.
Dr. Jay Campbell’a katılarak empati ve hesap verebilirlik gibi iki güçlü unsurun birlikte çalışarak nasıl performansı artırabileceğini, güven inşa edebileceğini ve kalıcı bir bağlılık yaratabileceğini keşfedin.
İnsanları sadece yönetmekten onlarla gerçekten bağ kurmaya nasıl geçeceğinizi öğrenecek, motive oldukları ve istenen sonuçların kendiliğinden geldiği bir kültür yaratacaksınız.
Bu webinara katılarak öğrenecekleriniz:
- Merak, yardımseverlik ve öz farkındalıktan güç alan empatik liderlik zihniyeti,
- Empatiyle liderlik etmek için sahip olunması gereken üç beceri ve bunların nasıl hayata geçirileceği,
- İnsanları sorumlu tutarken aynı zamanda gelişimlerini ve özgüvenlerini artıracak taktikler.
İster İK’da olun ister Öğrenme ve Gelişim alanında, ya da herhangi büyüklükte bir ekibi yönetin—bu oturum tam size göre. Eğer motivasyonu artırmaya, ilişkileri güçlendirmeye ve hem insanların hem de performansın geliştiği bir kültür oluşturmaya hazırsanız—işte fırsatınız!
Kaçırmayın, hemen kaydolun ve değişime öncülük edin.